Selam ve sevgilerin en güzelinin siz değerli dostlarımın ve sosyal medya üzerinden takip ederek yazılarıma destek veren, kıymetli okuyucularımın olması dileği ile selam ve sevgilerimi sunarak bu hafta ki yazıma geçmek istiyorum.
Sevgili dostlarım, değerli okurlarım geçen hafta Cumartesi akşamı Soma Belediye düğün salonunda SOMA Musiki Derneği tarafından organize edilerek Çanakkale Şehitlerini anma, Atatürk’ün sevdiği eserler ve Kahramanlık marşlarının yer aldığı güzel bir organizasyon ile Soma’lı kardeşlerimizin ve vatandaşlarımızın gönlünü fetih ettiler. Gerçekten görülmeye ve dinlenmeye değer güzel organize olmuş bir ekip çıkardılar, hepsine ayrı ayrı teşekkür ederken Başta Dernek Başkanı Sayın Bülent Analı , İzmir Konservuatar ve Soma Musiki Derneği koro şefi Sayın Aydın Özden’e bir kez daha Somalılar adına saygı ve şükranlarımı sunuyorum.Soma Musiki Derneği 2006 yılından beri Soma’nın her türlü etkinlik ve özel günlerinde Soma içinde ve dışında ücretsiz olarak halk yararına güzel konserler vererek önemli bir toplum organizasyonunu gönüllü olarak gerçekleştirmektedirler, bu her yönü ile gönüllülük esasına ve sevgi bağlılığına dayanan güzel bir hizmettir. Korodaki arkadaşlarımızın çoğunu tanıdığım için ve zaman zaman çalışmalarını izlediğim için saat mevhumu gözetmeksizin özverili bir şekilde eksiksiz ve noksansız şekilde müziklerini icra etmek için kendileri her ne kadar amatörde olsa gönülleri profesyonelce çalıştırdıkları için disiplin ve özverili çalışmaları takdire şayandır. Bugün bir çok ilçemizde olmayan müzik gönülleri derneğinden çok şükür ki Soma’mızda iki tane olmasının Somada yaşayan ve Soma’yı çok seven birisi olarak şahsen gurur duyuyorum. Bugün Türk toplum yapısı, sahip olduğu köklü özellikler ve zamanla gelişen ve değişen değerleriyle sanatsal ve kültürel anlamda yaşanan gelişmelerin gerçekten odak noktasını oluşturmuştur. Dünyada yaşamakta olan tüm müzik türleri, hayat bulduğu milletlerin, toplumların, toplulukların yaşayış biçimleri, değer yargıları, inançları ve ihtiyaçları üzerine kurulmuştur.Bu çok önemli bir görevdir. Ülkemiz bugün bir çok alanda, teknolojide, fende, bilimde çok önemli aşamalar kaydetmektedir,gittikçe daha çağdaş ve demokratik bir yapıya kavuşarak dışarı açılmaya başlamıştır. Türkiye’nin yaşadığı bu gelişim süreci sanatın tüm dallarına yansıdığı gibi müziğimize de yansımaktadır. Hakikaten müzik toplum içinde de evrensel bir dil olması nedeni ile de insanların ortak yaşamlarında bir araya geldikleri hiçbir ayrım olmaksızın eğlenebildikleri güzel bir sanat dalımızdır.Buradan da anlaşılacağı üzere müzik zenginliğimizin tarihi gelişimi, geniş bir kültürü ve uygarlık çevresine sahip olduğu görülebilmektedir.
Şimdi burada ayrı bir parantez açarak bir konuya değinerek konuyu sonlandırmak istiyorum, Soma Belediyesinin düğün salonunda müzik gönüllülerini seyretmek için gelen insan sayısı maalesef ne yazık ki bir elin parmakları denebilecek kadar azdı, neden ilçemize bir konser veya şarkıcı geldiği zaman sabah saatlerinden itibaren statlara koşmasını bilirken, eşe dosta yer ayırmasını bilirken, ön taraflardan yer kapmasının sevdasına düşerken yılların birikimi ile herkes evlerinde istirahat ederken, çocuklarınla eşinle vakit geçirirken bir sevda uğruna ilçemiz adına güzellikler yaşatmak için emek sarf eden, öz veri gösteren musiki Derneğinin hazırladığı ve özellikle şarkıların ve marşların seçiminde çok büyük özen gösterilerek böyle bir günün anlam ve önemine binaen dernek üyesi arkadaşlarımıza destek verilmemeyi gerçekten kabul edemedim. Bu konser veya marşlar şarkılar sıradan bir müzik eseri değil tarihimiz ve geçmişimiz için önemli bir yere sahip olan tarih zenginliğimizin en büyük mirasıdır. Bugün geçmişine sahip çıkmayan milletler geleceklerine de sahip çıkmazlar. Ön taraf da ayrılan protokol içinde kimlerin gelip gelmeyeceğine merak ederken düşüncelerimde yanılmadığımı bir kez daha anladım, ama o salonda var olan bir avuç insanın bile konser sonrasında Harbiye marşı ve Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan, on yılda on beş milyon genç yarattık her baştan marşını ayağa kalkarak söyledikleri zaman sanki o ses bir avuç insandan değil bir tabur insan sesi gibi inançlı ve gür çıktı, oradaki kardeşlerimizin ve benim çoğumuzun gözleri yaşlı ayrıldık salondan ,
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENEEEEE
Gelecek hafta görüşünceye dek şen ve esen kalın, sevgi ile kalın, muhabbet ile kalın.