Selam ve sevgilerin en güzelinin siz değerli dostlarımın olması dileği işle hepinize güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum.Bu hafta konumuzu “ Seni seviyorum” diyebilmenin özelliğini anlayabilmemizi ve bu duyguları yaşayabilmenin olgularını yazmak istedim.
Ne güzel bir duygudur seni seviyorum, diyebilmek, iyi ki benimlesin, iyi ki hayatımdasın diyebilmek yüreğin derinlerinden akan çılgın bir şelale gibi sevdiğini haykırmak, çünküsü yok , nedeni yok, saati ve zamanı, saniyesi yok seni seviyorum diyebilmenin. Özlem dolu , hasret dolu konuşmaların hiç bitmeden sabahlara dek konuşulacak şeylerin çokluğu ile yanıp kavrulmaktır, seni seviyorum diyebilmek.
Sevgili dostlarım, değerli okurlarım, seni seviyorum diyebilmek yanında nefes alan kişinin kalp atışlarını hissedebilmektir, birbirine tutunabilerek hayata sağlam olarak basabilmenin en büyük kaynağı karşılıklı güven ve sevginin ana kaynağıdır, ama herkese ne yazık ki bunu söyleyebilmek ve söyleyecek kişiyi bulmak nasip olmuyor. Sevgiyi vitrinde kullanılmayan bir süs eşyası gibi bırakarak unutmak hayatın yaşanmazlığını çekilmez hale getirmek için yeterli nedendir.Çünkü “ Seni seviyorum” diye söyleyebilen her kim olursa olsun, hayatındaki insan hissiyatının erişebileceği en üste vurmuş en anlamlı bir duygudur. Koşulsuz yaşamın her anını paylaşabilmek ve çok ucuz olmayan pahalı ve eşsiz bir mücevverethattır. Sorumluluk ister, emek ister, yürek ister, saygı ister kısacası gönlün içinden akıp, süzgeçten geçip karşı yüreğin derinliklerine akmak ister.
Sevgi ve duygunun ana birleşimi, doğru zamanda çalışması da iyi ilişkiler ile birlikte de aşkı, sevdayı üretir.Hiç kimse kimseyi hissiyat duymadan sana aşığım veya seni seviyorum diyemez, eğer diyebiliyorsa zaten sahtekardır. Çünkü o sihirli kelimeyi ifade etmek öyle kolay bir şey değildir. O zaman bizler ilişkilerimiz yara almadan önce, gereken zamanda gereken ilgiyi, sevgi ve şefkati gösterir, beklentilerimizi hayal kırıklığına dönüştürmez,suçlayıcı, yargılayıcı,hoşgörüsüz, zorlayıcı ve bağışlanması zor olan kalp kırıklıklarını sevgiden daha çok yaşarsak ne seni seviyorum diye söyleyebiliriz, ne de yaşam evreninde sevdiklerimize huzurlu bir ortam bırakabiliriz. Bizde çok söylenen bir laf vardır, “ Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye” derler deyim yerinde ise ağzınla kuş tutsan da bir kere o tren kaçmıştır, çare aramanın hiçbir ilacı kimseye fayda vermeyecektir. Çünkü geçen zaman içerisinde özellikle erkeklerin kontrol bende, benim dediği olur, ataerkil yaşam felsefesinin benimsenmesi, aradaki sevgi ve saygının kontrolünü kaybederek, araya kalın surlarla duvarlar örmüş olurlar. Özellikle eşler birbirlerine karşı ne kadar iyi niyetli olurlarsa ve ne kadar birbirlerine güven sağlarlarsa, hem psikolojik ihtiyaçlarını gidermiş olurlar, hem sevgilerini çoğaltırlar, hem korku denilen bir olay yaşanmaz, hem de ilişki en iyi hale gelmiş olur.
Sevgili dostlar, herkesin hayatında yaşadığı bir takım zorluklar ve sıkıntılar vardır, burada önemlim olan yaşanan sıkıntıların ana nedeninin belirlenerek tekrarlanmaması ve çözüme kavuşturulması önemlidir.Karşısındaki insana söz hakkı tanınması,ona önem ve değer verilmesi, özellikle de kadınların psikolojik ihtiyacı dinlenildiğinin ve kendisine değer verildiğini hissetmesi daha çok önemlidir.Bunun hissettirilmesi içinde çözümüm hemen ayrıştırılmasının beklenmesi kesinlikle mümkün değildir.Burada her kadın düşüncelerinin önemsenmesi, kendisine değer verilmesi, kalpten seni seviyorum denilmesi, önemlidir bununda yaşanabilmesi için geçmiş beraberliklerin sağlam zeminde oturtulması da tabii ki çok önemlidir, eğer karşılıklı sevgi ve saygı bitti ise böyle bir duygunun yaşanması asla beklenemez..Öyle ise birbirlerine karşı zamanlama ve yaklaşım biçimini doğru seçerek karşı cinsin kalbinde taht kuranlar ömür boyu mutluluk içerisinde yaşayarak, kendilerine bahşedilen bu hayatı en huzurlu şekilde yaşamaya devam ederler, başaramayanlar ise yok olup gitmeye mahkumdur. Karşı taraftaki insanı sadece dinleyerek saygı duymak, ona destek olmak,kabul edildiğinin hissini vermek sevilip sayıldığını düşündürür ve mutluluklarına mutluluk katar. Her şey sözle olmadığı gibi sadece bakışları ile de , iyi ki hayatımdasın, iyi ki seni seviyorum, iyi ki varsın, gibi bakışları ile de değerli olma duygusunu yaşadıkça yaşamın temelleri daha da güçlenir, ve bu yaşam şekli kaybedeni olmayan ömürlük bir çınar gibi var olur ,yaşar gider.Özellikle bayanlara karşı ne kadar söz hakkı verir , onların fikirlerine, konuşmalarına saygı gösterirsek, zorlayıcılık ortadan kalkacağı için çok konuşma ihtiyacına, tartışmaya zaten herek duyulmayacağı gibi, aşırı bir gayrete gereksinim duymayacağı için muhalif olmaktan vazgeçer çünkü kendisinin sevildiğini, değerli hissedildiğini anlamıştır.Eğer kadınlar bunların sahte olduğunu anlarsa da kendi kendilerini akrep gibi sokmuş olur ve kadınla arasına aşılması zor olan psikolojik duvar ördüğü yetmezmiş gibi,çocuklarına da aynı acıyı tarifsiz şekilde yaşatmış olurlar.
Öyle ise SENİ SEVİYORUM diyebilmek, HAYATIMIN ANLAMI , sevdiceğim, prensesim diyebilmek için yerleşeceğin kalbi önceden fetih etmesini bileceksin ki, huzurlu bir yaşam sürebilmelisin. Tabii ki sevgi karşılıklı güven ve sağlam zeminde günlük olarak yaşanmadığı ve gelgeçler, git geller yaşanmadığı, karakterler çift olmadığı sürece,sevgi hakkedene verilir.
Gelecek hafta görüşünceye dek şen ve esen kalın sevgi ile kalın, seni seviyorum diyebildiğiniz mutlu yaşamlarımız olsun.