CHP Soma İlçe Başkanı Murat Bayramoğlu, “Değerli Somalılar; 1 Eylül Dünya Barış Gününde savaşın eşiğine gelmiş bir ülkenin yurttaşı olarak düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Suriye’deki baskıcı yönetimin halkla arasındaki problemlerine, biraz da mezhepsel bir bakış açısıyla müdahil oldu Türk hükümeti. Öyleki ÖSO(özgür Suriye Ordusu) denilen yapının silahlı elemanlarının Türkiye topraklarında silahlı eğitim almalarına, her türlü lojistik desteğin sağlanmasına ve son dönemlerde toplantılarını İstanbul’da yapmalarına izin verdi mevcut hükümet.
Komşu bir ülkenin iç işlerine bu denli karışıp taraf olmak; uluslararası örgütlerin kararlarını beklemeden savaş çığırtkanlığı yapmak Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışan bir tavır olmadı. Şu unutulmamalıdır ki; Suriye’ye silahlı bir müdahalede yer almamız Suriye ve Türk halkı için bir felaket olacaktır. Komşusuna saldıran bir devlet durumuna düşülecektir. Ayrıca silahlı mücadele Irak’ta neyi çözmüştür ki; Suriye’de sorunları çözmesi beklenmektedir.
Suriye’nin arkasında Rusya, Çin, Hindistan ve İran gibi devletlerin olduğu bilindiği halde, nasıl bir öngörüsüzlükle bu derece müdahale yanlısı olunabilmektedir. Silahlı bir müdahale sonrası Türkiye’ye gelecek mültecilerin sayısını ve mali yükünü hesaplamışmıdır Akp hükümeti? Şu anda topraklarımızdaki mülteci sayısı 500.000 dir. Gerek iç barışımız açısından gerekse devletin sırtına bindireceği yükler açısından yıllarca sorumluluğunu alacağımız bu topluluklar dikkate alınmaktamıdır?
AKP ve sayın Başbakan, öncelikle Türk Devletini yönetmekle ve bizim çıkarlarımızı savunmak, ülke ve millet menfaatini herşeyin üzerinde tutmakla görevlidirler. Halktan bu gerekçeyle yetki almışlardır. Böyle olduğu halde, ortadoğu bataklığının mezhep, etnik köken düşmanlıklarıyla ve mücadeleleriyle dolu dehlizlerine girmek için bu telaş ve istek nedendir?
Akla gelen neden şudur. Haziran ayından bu yana gelişen toplumsal muhalefetin özellikle eylül ve ekim aylarında artarak devam edeceği söylenmekte değişik çevrelerce. Bu toplumsal muhalefetten çekinen ve baskıcı rejimini başka türlü sürdüremeyeceğini anlayan AKP “Savaş halindeki ülke” durumuyla iktidarını bir süre daha devam ettirebileceğini düşünmektedir. Bu amaçla silahlı müdahalede en önde yer alarak emperyalizmin ve uygulayıcılarının desteğini ve güvenini tekrar kazanıp, “en işe yarayan ortak” olma durumunu pekiştirmek istemektedir.
Bedeli her zaman ki gibi Türk halkı ödeyecektir. Birkaç maceracı teorinin arkasına saklanıp, onlarca yıllık Cumhuriyet dış politik geleneğini bir çırpıda kaldırıp atmak büyük bir yanlıştır.
Büyük Önderimizin sözüyle yazıyı noktalayalım. “Kendine bir saldırı olmadıkça savaş felakettir”dedi.
YASAL UYARI
Karaelmas Gazetesinin WEB sitesinde sunduğu görüntüler sadece inceleme ve taslak amaçlıdır.
“KG” logolu görsellerin herhangi bir şekilde kullanılması yasal değildir ve kullanım aşamasında tarafınıza lisanslanması için Karaelmas Gazetesi’ne başvurmanız gerekmektedir. Aksi takdirde ceza uygulanır ve 5846 sayılı yasa uyarınca kanuni işlem yapılır.