Selam ve sevgiler ile güzel bir hafta geçirmeniz dileklerimi sunarken sağlık dolu güzel haftalar diliyorum. Bu hafta size her yönü ile çok sevdiğim,Türkçenin ve müziğin efendisi rahmetli Zeki Müren’in güzel bir parçasından kısa bir dörtlük paylaşmak istiyorum ;
Sormamışsın hiç kimseden
pek üzgünmüşsün giderken
aramış durmuşsun beni
kimseye belli etmeden
gitmek mi zor kalmak mı zor
o sabahı gel bana sor
ayrılığı gel bana sor
……………,
Sevgili dostlarım, değerli okurlarım, herkesin hayatında bir dönüm noktası vardır,bu noktalar kararsızlığın, karar vermenin, ya ömür boyu sevdiklerine kadar kaybetmenin,sevdiğini kaybetmenin,ya da ömür boyu güzelliklere sahip olmanın derken, o güzellikleri yaşayıp, yaşayamamağına, acı çekip çekmeyeceğine, yaşanmış hatıraları arkanda bırakıp giderken son kez giderken o koca şehre bir kez daha bakmanın arasındaki ince ve çok hassas çizginin zor verilen cevabı olmakla beraber, bu kömür kokan şehre veda ederken sadece düşünebileceğim, Nur içinde yatsın sevgili Sanatçımızın yine güzel bir eseri olan, Bende sevdim Bir zamanlar,içimde bin hatıra var, Herkes hayatını yaşar,Anılarla yaşıyorum,Benim yerim çok uzaklarda dualarla yaşıyorum.. cümleleri ,belki dökülen göz yaşlarım, herkesi sevdiklerine bırakarak gitmek olacak.
Ne yazıktır bazen yıllarca yaşadığın bu koca şehirde kucağında doğan çocukların büyümüşlüğünü görmeyi bir kenara bırakarak daha fazla acılara gömülüp kaybolmadan gitmek gerekir.
Sussan olmuyor susmasan olmaz,
dil dursa hakim bey tende can durmaz,
yazsan olmuyor yazmasan olmaz,
kaleme tedbir koma tek durmaz.. şarkı sözlerini akıllara götüren sorudur, Demek ki gitmekte kalmak da kolay olsaydı, seçim yapmak da zor olmazdı ama asıl zor olanı başarmak galibiyettir, beraber yapamadıklarımızı benim yapmam, kaçış ise ben yoruldum hayat mağlubum kabul ediyorum..Yaşadığım anıların yükü eminim benimle ölünceye kadar acı veya tatlı yaşayıp gidecektir, gitmek korkaklık ise de ona da saygı duyuyorum,ben korkağım artık bu yükü taşıyamıyorum, kaldıramıyorum.Göz göre göre sevdiğimi ne paylaşabiliyorum, ne de onunla beraber hayalini kurduğum o küçücük sahil kenarındaki küçücük bir evde sadece tarhana çorbası içerek karnımızı doyuramıyorum, bekledikçe gün ve gün diri diri gömülüyorum. En iyisi idam sehpamın altındaki sandalyeye kendi ayağım ile vurarak kendi canımı ,yaşayamadıklarımın acısını kimselere mal etmeden bu hayata son bakıştaki darbeyi kendi kendime indirmek istiyorum.
Nereye acaba diyenler de olacaktır, inanın bende düşünmeden gitmek istiyorum,elimde ve yanımda olanları bir kenara bırakarak sadece bir pantolon, bir gömleğim ve birde acı tatlı yaşanmış anılarım ile birden önüme gelen ilk yol sapağından küçük bir sahil kasabasına ve tanımadığım bir yola girerek, gelişigüzel yürüyerek ilerleyeceğim. Kimseler benim nerden geldiğimi tanımadan belki bir çay bahçesine tek başıma oturup, kısacık hayatımda kaç kez aşık olduğumu,ne umdum ne bulduğumu düşünürken yan masalardan birisinin Merhaba sesi ile irkilerek yavaşça elimi göğsüme koyarak selamı kabul edeceğim belki. Kısacık acılarla geçen ömrümde çektiğim vefasızlıkları,yüzüme gülerek dost sandığım dostlarımın yüzleşmelerini, cahil cesaretim ile yaşamaya çalışacağım , sadece yaşamak nefes almak ise yaşar ne yaşar ne yaşamaz misali en çok da “Seni çok seviyorummmm” diyerek aslında hiç de sevmeyenlerin vefasızlığını asıl yüreğimin içerisine kazıyarak yol haritamı güncellemeye çalışacağım.
Sevgili dostlar, vedalar zordur, bu tam bir veda olmamakla beraber veda zamanımın geldiğinin ilk sinyalleridir.Arkamdan üzülecek ve bu yazımı yazdıktan sonra bazı dostlarımın gönül bırakacaklarını biliyorum ve onların Ahde vefalarını asla unutmayacağım. Mümkün olduğu kadar ve sağ oldukça yavaş yavaş onlarla vedalaşıp haklarını helal etmelerini isteyeceğim. Nerede ise bir ömür geçirdiğim kömür kokan güzel Soma’dan ayrılsam da asla ve asla unutmayacağım. Bundan sonraki hayatım zaten çorak, ıssız,sesiz ve bomboş gelen dikenlerle kaplı bir yoldan hiçbir farkı yok, meğer insanın sevdiğinin yanında olmayışı ne çok canını acıtıyormuş, biliyordum ama beraber yürüyemeyeceğime inandığım bu yolda karar aldıktan sonra şimdi içim daha çok yanıyor ve acıyor, her günkünden daha fazla kanıyor ufacıcık yüreğim. Arkamda bırakacağım sevdiklerim için, içim girdaplarla dolu delik deşik olsa da artık bu adaleti hiç olmayan bir dünya da yıllardan beri yaptığım duaların kabul olmadığını düşünüp yürek acımı bazen sahilde kendi kendime açtığım bir kuma çizip, biliyor musunuz ben buraya neden geldim diye sadece gözümden değil gönlümden akan yaşları kumlara karıştıracağım. Şimdiye kadar gelir mi, gidermeyiz, gidemezmiyiz diye nişanlısının askerden dönmesini bekleyen, çocuğunun okuldan dönmesini bekleyen annenin taşıdığı kaygı gibi umutlarım tükendi gitti ve yüreğim hep kederle bekledi durdu boşu boşuna.Belki gelir diye umutlandığım en güzel anılarda bile tek başıma kalarak yaşamaya mahkum olduğum yere kelepçe vurarak kendimi prangalara teslim eden ben oldum.
Sevgili dostlarım, yine bugün başlangıç ve orta bölümü yerine karmakarışık yazdım, çünkü içim o kadar dolu ki, nereden yazacağımı ,nereden acı çektiğimi anlatmak istesem de kelimeler yetmediği için özlemleri , acılarımı, sensizlikleri anlatmaya belki de konuşamadığımdan, seni sana anlatamadığımdan hissederimsin sensizliğin acısını diye çalakalem yazmak istedim. Belki sen de beni hatırlamak istersen ve eğer yüreğinden bir damla göz yaşı dökülürse bunu hissedeceğimi sakın unutma, çünkü aşk sadece sevmek değil,duyguların karşılıklı etkileşimi ve aynı frekans da çakışmasıdır, ben senin için acıdığında yine hissedeceğim seni , merak etme ne olur,Her seçiş bir vazgeçiş, her karar yeni bir yoldur.Bazen dediğin bir söz var ya “ Su akar, yolunu bulur” dediğinde zamana karşı yarıştığımızı söylüyordum,o su da demek ki gönüllerden akmayıp, sadece dillerde söze gelirse anlamı kalmıyormuş. Dedim ya ben yoruldum hayat içimin yumru yumru olmasından, herkes kendi kaderini ,kendi yaşamın tercihini kendi tayin edermiş,hiçbir ilaç kimsenin yarasına merhem olmayacağı gibi,hiçbir sarayın, köşkün içinde sen olmayınca da ömür boyu huzur içinde yaşamayacağım.
Gelecek hafta görüşünceye dek şen ve esen kalın, sevgi ile kalın.