Selam ve sevgilerin en güzelinin siz değerli dostlarımın olması dileği ile hepinize güzel bir hafta geçirmeniz dileği sevgilerimi sunuyorum.
Sevgili dostlar bu hafta ki yazımı “ Susmak ve erdemlik “ ile ilgili düşüncelerime aktarmak istedim, Susmak Konfüçyüs’ün dediği gibi “ Sadık bir dosttur.
Susmak sessiz bir isyan,
Susmak anlayana en güzel cevap,
Susmak bazen verilen en güzel ve en sert yanıttır.
Ses tellerine eziyet edercesine bağıran ve bağırdıkça karşısındaki insanın susmasından zevk alarak egosunu tatmin etmeye çalışan insanlar ne yazık ki zavallı insanlardır. Çok eskiden söylerdi annem” Oğlum sakın ola ki bağırarak ve sesini yükselterek konuşma çünkü şunu iyi bil ki daima haksız durumdan kendini haklı duruma getirmek isteyen insanlar bağırarak konuşurlar.”
Susmak çaresizlik ve zayıflık değildir. Haklıyken bile susmak, en büyük erdemdir.Çünkü sen sustuğun zaman yaradan konuşur. Geçen hafta içerisinde sosyal paylaşım sitesinde bir arkadaşımın gönderdiği bu güzel yazı aslında beni bu hafta bu konuya getirdi ve yazıyı aynen aktarmak istiyorum,
Yüreğinin büyüklüğü kadar yardım et… Ve sus!
Sus…
Susabilmek öyle erdemdir ki…
Son sözü söyleyen sen olsan da… Sadece sen bil ve kendine fısılda!
Bırak seni kim nasıl bilirse bilsin…
… Yüreğince insan ol ve insan olabilmenin erdemini yüreğinde yaşa…
Bırak kimseler seni bilmesin.
Asla birilerinin umudunu kırma…
Belki de sahip oldukları tek şey odur…
“Keşke” kelimesi yerine “Bir dahaki sefere” demeyi dene…
Yaşlan… Ama paslanma…
Bol, bol tebessüm et, gülümse…
Hem maliyeti sıfırdır, hem de değerine paha biçilmez…
H. Jakson Brawn
Evet sadece sus ve dinle sadece dinle. Sakın ola ki susmayı zayıflık ve çaresizlik olarak görmeyin. Sustuğun zaman karşı karşıya kaldığın haksızlığı kabullenmek değildir kesinlikle. Kimilerine göre susmak ve yenilgi olarak algılansa da bana göre zamanı geldiğinde her türlü haksızlığa karşı susmak ve zamanı, sırası gelince konuşmak sinirli anda konuşmaktan daha faydalı ve daha akıllıca bir davranıştır. Evet söylenecek bir çok söz o anda insanın aklından geçebilir fakat konuşacağını ve aklına geleni söylemeyi sırası gelince zamana ve mekana bırakmak en şık olanıdır kesinlikle.
Şems-i Tebriz çok sevdiğim bir alim insandır, geçenlerde okuduğum bir kitabında altını çizdiğim iki cümleyi de burada aktarmak istiyorum,
“ Eğer susarsan konuşman daha aydınlık olur, çünkü sükutta hem sessizliğin ışığı, hem de konuşmanın faydası gizlidir,
., Sığ suları en hafif rüzgarlar bile susturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar.Anladım ki derin ve esrarengiz olan her şey susuyor.Anladım ki susan her şey Derin ve Heybetli “
Evet sevgili dostlar susacaksın, dinleyeceksin, kabullendin gibi gözüksen de zamanı geldiği zaman tabiri caiz ise taşı gediğine oturtacaksın diyerek son sözümüzü Dostoyevski ‘nin güzel bir sözü ile bitirelim,
“ Konuşularak anlatılmaz her şey, bazen sumak yeter aslında. Unutma, konuşmak bir ihtiyaç olabilir, ama susmak cevaptır anlayana!
Gelecek hafta görüşünceye dek şen ve esen kalın sevgi ile kalın, dua ile kalın, sağlıkla kalın inşallah.