Selam ve sevgilerin, muhabbet ile tüm güzelliklerin sizlerle olması ve güzel bir hafta geçirmeniz dileği ile FETHİYE?den hepinize kucak dolusu selamları göndererek bu hafta sizlere Güneşin hafif hafif ısıttığı sahil kenarındaki çay bahçelerinden bir kenarından bu yazımı kaleme alıyorum.
Sevgili dostlarım hepimizin bildiği güzel bir söz vardır, ? Doğduğun yer değil doyduğun yer ? derler ya işte bende tam bu sözün bittiği yerdeyim şu an. 1979 yılında ayrıldığım Fethiye?den bir daha dönüşüm olmadı, ancak kısa aralıklarla eş dost, aile ziyaretleri dışında bir haftayı geçen bir konaklamam olmadı. Hatta yaklaşık dokuz sene önce geldiğim burada ailemin evinin adresini sorarken Allahtan plakam yabancı diye kendi kendime hem şaşırdım hem de güldüm. Kendi dünyamda içimde olup bitenlere bir türlü anlam veremedim.Kısaca ben buna yabancılaşmak dedim çünkü başka bir anlam bulamadım. Elinde olmadan rüzgarın sizi bir yerlere acımasızca fırlatması gibi bir olay, hızlı çekim ve tekrarı mümkün olmayan, silinmeyen, değiştirilemeyen bir kayıt.
Yine düşündüğüm zaman benim geldiğim, yaşadığım, çocuklarımın dünyaya geldiği kara elmas diyarı SOMA gerçekten rabbimin burada bize bahşettiği nimetler için bulunmaz veli nimettir, çünkü hayatımın en güzel yıllarını,i gençliğimin en güzel yıllarını burada yaklaşık otuz dört seneye yakın bir kısmını huzur içerisinde geçirdim. Mutlu olduğum, evim bildiğim, hayatımın bir anlam ve amacı olduğunu hissettiğim ve ait olduğumu düşündüğüm bir yerde yaşıyorum. Buranın “yabancısı olduğum halde, değerlerim, inançların ve yaşam hayallerim burayla uyumlu olduğu için buralı gibi hissediyorum.
Geldiğim ikinci gün şöyle bir çarşıya dolaştım acaba Merhaba diyecek bir insan, iki sohbet edecek tanıdık aşina bir yüz görebilirmiyim diye ama henüz daha denk gelmedim. Orta okul ve lise yıllarındaki arkadaşlarım da sanki benim gibi dağılıp gitmişler miydi acaba diye düşündüm ama belki de olanların simalarını ben unuttuğum için denk gelse de tanıyamamış olabilirdim. En son bir çay bahçesinde oturup, çay simit nostaljisi yapmaya karar verdim ve gelip geçenleri seyre başladım, nerden gelip nereye doğru gidiyorlardı acaba ? yanıma yaklaşan garsona bir ara nerelisin diye sordum, Fethiyeli olmadığı her halinden belliydi, İç Anadolu taraflarından geldiğini yaklaşık yirmi seneden beri burada yaşadığı sohbetini ettik, nasıl memnunumsun diye sorduğumda iyi ki buralara gelmişim dedi, bu sefer aynı garson bana abi siz nerelisiniz diye sorunca bu sefer Bende Manisa?dan geldiğimi söyleyince ilk defa mı geldiğimi sorunca bir an ne diyeceğimi şaşırdım, çok nadir gezmeye gelirim dedim ve içimi tuhaf bir duygu kapladı.Bir an hiç birimizin bir yere ait olmadığını bize ait bir şeyin olmadığını düşündüm istemeden. Herkesin bulunduğu, karnını doyurduğu yerde mutlu olduğunu, mutlu olmayan insanların ise huzursuz olduğunu düşünüyorum.Hepimizin hayatını yaşayabilmesi ve idame ettirebilmesi için çeşitli rolleri var ve bizler bu rolleri sahneye çıkarak oynamaya başlıyoruz. Tabii bu oyun sahnesi tıp ki ölen sanatçıların son yolculuklarında yıllarca oyunlarını sergiledikleri sahnede son kez ebedi yolculuğuna uğurlanırken perdenin kapanması gibi THE END yazısı geliyor gözlerimin önüne.
Sevgili dostlar , nerde olursak olalım, nerede yaşarsak yaşayalım, içerisinde bulunduğumuz hayatın tadını çıkarmamasını bilmedikçe, etrafımızdaki insanları sevmedikçe hiç bir yerde mutlu olamayız. derken Ülkemizin her yerinin bir cennet olduğunu rabbimin güzelliklerinin her bir parçasının, zenginliklerinin her bir parçasını ayrı ayrı dengeli olarak bir yerlere paylaştırdığına inanıyorum. Biz Türkler olarak hepimiz çok şanslıyız aslında, dört mevsimi bir arada yaşayabildiğimiz gibi her türlü meyve ve sebzemizi her mevsim bulabiliyoruz, şükürler olsun. Ehh ben çayımı içtim, simidimi yedim, bayağıda oturduğum yerde ısınmaya başladım, zamanım kısa oturmakla vakit geçirmektense biraz daha şöyle okuduğum okul taraflarına doğru bir yol alayım, biraz daha nostalji yapayım, geçmişi yaşayayım bakalım içimdeki duygularda ne gibi patlamalar oluşacak görmek , hissetmek istiyorum derken bu hafta da sizlere veda etmek istiyorum. Gelecek hafta görüşünceye dek hepinize neşe, sağlık, mutluluk, huzur dolu güzel günler geçirmeniz dileği ile selam, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum, Allaha emanet olun, sevgi ile dua ile kalın inşallah.