Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu hafta sonu Soma’ya gelerek, ADD Soma Şubesi’nin ‘Türkiye Nereye gidiyor’ konulu konferansına konuşmacı olarak katıldı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu Atatürkçü Düşünce Derneği Soma Şubesi Yönetim Kurulu tarafından Organize edilen Türkiye Nereye gidiyor ‘ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Soma Belediye Düğün Salonunda düzenlenen konferansa, Manisa Barosu Başkanı Av. Ali Arslan, Atatürkçü Düşünce Derneği Soma Şubesi Başkanı Önder Adar, CHP eski Soma İlçe Başkanı Abdullah Saka, Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri, Madenci aileleri ve çok sayıda davetli katıldı.
13 Mayıs 2014’te Soma’da yaşanan Maden faciası sonrası mağdur Madenci ailelerini bilgilendirmek ve avukatları daha iyi hizmet verebilmesi için toplantı yaptıklarını dile getiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “ bu toplantıya Türkiye’nin en iyi akademisyenlerini, en iyi iş, ceza hukukçularını, maden güvenlikçilerini getirdik. Amacımız hukukun üstünlüğünü sağlamaktı. Üstünün hukukunun karşısına, 301 madencinin hakkını korumak ve kazanmaktı. Göreceksiniz cezalılar cezalarını bulacaklar” dedi.
186 acılı ailenin vekâletini aldıklarını ifade eden Feyzioğlu, “ Meslektaşlarımıza tek tip dilekçe taslakları hazırladık ki, herkes ayrı bir şey söylemesin. Bilim ne diyorsa, Türkiye’nin en iyi uzmanları ne diyorsa onu kullansınlar diye. Ve bugün mahkemede çıkan bilirkişi raporu da meslektaşlarımızın dilekçeleri de Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Soma Maden Faciası Raporu” na dayanılarak verildi. Bunu arkasında onlarca vatan evladının, meslektaşın, akademisyenin emeği var” şeklinde konuştu.
Yaşanan maden faciası sonrası gözyaşlarını dindiremeyen ailelerin dramının içinde drama olduğunu belirten Metin Feyzioğlu, “ rahat evinde kaloriferin başında oturanların anlamadığı dramlar var burada. Önce gireceksin bu insanların yüreğine, önce onların derdi senin yüreğini kavuracak ondan sonra büyük laf edeceksin. Bunu yapmayan hiç kimseye dönüpte sempatiyle asla bakmam. Bu insanların dramı sadece buranın dramı değildir. Bu insanların dramının bir benzerini 3 gün önce Aladağ’da yaşadık. 11-12 yaşındaki evlatlarımız özel yurtlarda yansın, kavrulsun, birilerin peşkeş çekmesi için yetiştirilsin diye özel yurtlara kayıtlarını yaptırmıyoruz. Okusunlar Türkiye’nin kaderini değiştirsinler diye, eğitim alsınlar diye gönderiyoruz. Biz evlatlarımızı devlete emanet etmek istiyoruz” dedi.
‘Özel yurtların kaldırılması için kampanya başlatacağız’-
Özel yurtların kaldırılması için kampanya başlatacağını söyleyen Feyzioğlu, “Evlatlarımızı lütuf olarak insanlara yiyecek dağıtan devlete değil, hangi sosyal kesimden olursa olsun, nereden gelirse gelsin kendi evladı olarak bağrına basan devletten bahsediyoruz. Kendini denetime açan, yargının denetliye bildiği sosyal devletten, insanlarına sosyal devlet gereği elini uzatan devletten bahsediyoruz” şeklinde konuştu.