Soma Doğa Sporları Derneği ekibi zorlu bir parkur daha başarı ile tamamladı.
Her hafta sonu geleneksel hale getirilerek Soma’nın çeşitli yerlerini gezerek doğa yürüyüşü gerçekleştiren Sodos ekibi Yırca, Bayat, Tekelışıklar ve Deniş mahallelerini kapsayan 20 km.lik yol kat etti.
Soma Doğa Sporları Derneği doğa yürüyüşlerine devam ediyor. Her hafta sonu Soma’nın tarihi dokusunu inceleyen DOğa Sporları ekibi Yırca, Bayat, Tekeliışıklar ve Deniş mahallelerini kapsayan 20 km. zorlu bir parkur tamamladı.
Doğa Sever Ahmet Dertsiz tarafından zorlu parkur sonrasında kaleme aldığı yazısında ‘Pazar günleri SODOS ile yapılan yürüyüşlerin bugünkü (29.01.2017) güzergahı benim 1996-2009 yılları arası 13 yıl aralıksız çalıştığım Deniş Havzasını kapsayan Yırca – Bayat – Tekeliışıklar – Deniş idi.
Sabah 24 doğa ve yürüyüş sever ile sabah saat 08:15’te otobüs yolculuğu ile başlayan yürüyüşümüz esas olarak Yırca Köyüne 08:35’te ulaşmamız ile başladı. Hava sert ve çok soğuk. Sıcaklık -4 derece. Yerler buz. Yırca Köyü eski mitolojik adıyla SANDAINA Soma’ya yakın ve Deniş yolu üzerinde günümüze göre düşünüldüğünde kalabalık bir köy. Antik kalıntılar mevcut. En önemlisi ve meşhuru önünde toplu fotoğraf çektirdiğimiz kaya mezarları. Hemen yanında oyma ev veya depo olarak kullanıldığını düşündüğümüz oda. Ve son olarak Ada Tepede bulunan bina kalıntıları, mağara ve Yunan istilası zamanından kalma yığma taş duvar + mermer sütun (üzerinde Yunanca yazılı). Köy sakinlerini fazla rahatsız etmeden daha önce planladığımız ormanlık güzergaha vurduk kendimizi. Tabii teknoloji yardımıyla. Rampaların olduğu, başlangıçta buz ve daha sonra çamurlu yolculuğumuz başladı. Herşey yolunda, kirlilik yok, gürültü yok, biz doğaseverlerden başka kimse (hatta canlı bile) yok. Yolun çamurlu, rampa durumuna göre küçük güzergah değişiklikleri yaparak ilerliyoruz. Bu arada öğle yemeği molası için düşündüğüm Deniş Köyünden ELİ’den emekli Ahmet Taştepe’yi aradım. Yolumuz üzerinde bakımlı zeytinlik tarlası ve içinde tarla evi var. Emekli olmadan öncesinden beri kendini bu zeytinliğe vermiş. Yazın tamamını, kışın ise büyük bölümü burada geçiriyor. Şansımıza tarladaymış ve durumu anlatınca beklediğini söyledi.
Saat 11:45 civarı adaşımın tarla evine ulaştık. Yemek molası. Buradaki imkanları da kullanarak yemeğimizi yedik. Semaverden çayını içtik. Köpeklerini ve kedilerini sevdik. Fotoğraflar çektirdik. Artık ayrılma zamanı. Teşekkür ettik ve ayrıldık. Yola devam.
Hep çıkış yapmıştık. Biraz da iniş zamanı. Ama çamur çamur çamur. Ben bugüne kadar böyle çamurlu bir yürüyüş yapmadım. Kesim yapılan alandan dereye doğru iniyoruz. Buralar çok nadir insanların geçtiği yerler. Yabani hayvan görebiliriz diye bakınıyoruz, nafile. Demekki insanoğlu her geçen gün yabani hayatı yok ediyor. Yine akan küçük dereler geçiyoruz keyifle. 1, 2 ve 3. dereden sonra nihayet Bayat – Tekeliışıklar asfaltını kesiyoruz. Ama asfalt yasak. Biraz asfaltta yürüdükten sonra sağ tarafa ilk yola dönerek asfalttan kaçıyoruz. İstikamet Tekeliışıklar Köyü.
Ormanda yürüyoruz. Artık hep çıkış. Artık güneşin de etkisiyle hep çamur. Orman traktör yolu. Sağımız ve solumuzda artık Tekeliışıklar Köyüne ait zeytinlik ve tarlalar arasında ilerliyoruz. Bir ara köyün yeni yapılan çifte minaresi tüm heybetiyle uzaktan görünüyor. Artık yaklaşıyoruz. Ormanlık yoldan tarla yoluna giriyoruz. Rampanın zorluğu yanı sıra ayakkabılarımız kendi ağırlığından çok fazla çamur toplayarak bize bir zorluk daha çıkarıyor. Biz yaklaşıyoruz, köy hareketlenip bizden uzaklaşıyor sanki.
Saat 16:05 gibi köye iyice yaklaşırken telefonum çaldı. Arayan otobüsün şoförü. “Abi Tekeliışıklara çıkamıyorum çamurdan, çeşmenin yanında bekliyorum” diyor. Programa göre köyde bekleyecekti. Bu çamur aksaklığından dolayı mesafemiz 2 km. kadar uzadı. Artık yorgun bir şekilde Tekeliışıklar Köyündeyiz. Ekipten yorgunluktan dolayı ve otobüsün köye gelememesinden dolayı ağırlıklı olarak bayanlardan biraz sızlanmalar oldu. Ama artık köyde duraksamadan Deniş istikametine devam. Saat 16:40’ta otobüsümüzle buluştuk. En mutlu an sanırım bu an idi. Üzerimiz hafif ama ayakkabılarımız tamamen çamurlu bir vaziyette otobüse bindik ve dönüşe geçtik.
Tam 20 km. mesafeli ve 8 saat süren doğa yürüyüşümüz bu şekilde geçti. Yorucu ve güzel bir yürüyüş olduğunu düşünüyorum. Sanırım bu ekiple; havalar biraz daha ısındığında, yerler daha kuru olduğunda, biraz daha kısa mesafeli tutulduğunda, bu güzel yürüyüş gibi hatta çok daha daha güzel doğa yürüyüşleri gerçekleştireceğimize inanıyorum.’dedi.