Merhaba sevgili Karaelmaslılar.
Ne kadar çabuk geçmiş bir hafta, yazarken fark ettim. Dünya telaşından anlamıyor insan.
Önemli olan bu bir haftayı nasıl değerlendirdiğimiz. Kaç gönül inşa edebildiğimiz, kaç kez teşekkür edebildiğimiz ve kaç kez mutlu olabildiğimiz…
Ben bu hafta sonunu ; oldukça yoğun geçen Köy ve Mahalle hayırlarına katılarak geçirdim. Soma’mızın köy ve mahalle hayırları bu hafta çoktu. Davetli olduğum hayır sayısı yanılmıyorsam 7-8 taneydi. Biraz köy hayırlarından bahsetmek istiyorum bu vesileyle.Çünkü yakından gözlem ve analiz yapma fırsatım oldu .
Öncelikle sosyolojik açıdan toplumsal bütünleşmeyi sağlıyor bu hayırlar. Zengin olan da geliyor yemek yiyor,ekonomik durumu iyi olmayan da gelip oturuyor çoluk çocuğu ile. Kısa bir an için olsa da ; sonuçta eşit oluyor bu iki kesim .
Ama bu iki grup aynı ortamda olsa da; iletişim kurmuyor. Herkes yine kendi eko sistemi içerisindeki kişilerle iletişimde kalıyor.Bu konuda kaynaştırıcı olmayı misyon edinirsek, hayırlar çok daha yararlı olabilir.
Hayırların bir diğer yararı ve toplumsal bütünleşme açısından belki en önemli gördüğüm kısmı;şehir dışında olanların hayır sebebiyle memleketine, köyüne, mahallesine geliyor oluşu. Bir bayrama,düğüne geliyor gibi, şehir dışından ailesini alıp, insanlar bu hayırlara geliyor.Böylece özlediği memleketiyle, yakınlarıyla da görüşmüş oluyor.Ne güzel bir vesile bakın.
Şehir dışından gelenlerin çocukları da; aslında özünü ve kültürünü yerinde görmüş oluyor. Ne yazık ki günümüzde şehirleşme ile birlikte yardımlaşma, karşılıksız iyilik yapma vb güzel kavramlar yok oluyor. Çocukların hayır kültürünü anlayıp, özümsemesi; kültürümüzün devamlılığı için oldukça gerekli.Bu açıdan hayırlar çok yararlı.
Yine bu hayırların bir diğer vesilesi de; paylaşma ruhunu yaşatması. Kim ne verebiliyorsa ekonomik gücü yettiğince, bu dayanışma içerisinde yer alıyor ve bir nevi şükrünü eda ediyor . Bir amca geliyor bir bidon yağ veriyor, bir teyze geliyor 100TL para veriyor, bir dayı geliyor bir paket irmik veriyor.Toplanıyor, toplanıyor ve hayır oluyor. Hissedilen bir güç oluyor.
Mahalle ve köyün gençleri omuzlarına yüklüyorlar tepsileri, boşalan tabaklara koşuyorlar.İki saatliğine de olsa , cep telefonlarından uzaklaşıp, sahte sosyal hayattan ; gerçek sosyal hayata giriyorlar.
Ne kadar güzel bir ruh bu. Nasıl güzel bir ilham bu!
Büyük şehirlerde bu kanallar kapanmış durumda ve mutsuzluk, depresyon gibi ruhi hastalıklar; işte bu ruhun, dayanışma ve birliğin eksikliği yüzünden artmış durumda.
Yardımlaşma ve dayanışma ruhunun hala yaşadığı köy ve mahallelerde bir bakın, mutsuz insan çok azdır. Çünkü yardımlaşan insan, mutlu insandır.
Son tespitim ise; köy ve mahalle hayırları vesilesiyle, köylerin ve mahallelerin birbiri ile yarışır hale gelmiş olduğudur. Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nin 148.ayeti ‘Birbirinizle hayır işlerinde yarış ediniz’ der . Her yıl kademeli olarak bu hayırlardaki ikram ve katılım oranını arttırmaya çalışan hayırseverler için, bu güzel yarış umuyorum ki böyle güzel devam eder.
Bu vesileyle, hem kendini, hem de davetli konukları mutlu eden tüm mahallelere ve köylere teşekkür ediyor, hayırseverlerin hayırlarının kabul olmasını diliyorum.
Sağlıcakla kalın.