Selam ve sevgilerin en güzelinin çok değerli okurlarımın, sevgili Somalı Hemşerilerimin, ve sosyal medyadaki benim için çok özel yeri olan değerli takipçi arkadaşlarımın olması dileği ile hepinize selam ve sevgilerimi sunarak bu haftaki yazıma geçmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, Millet olarak Ülkemiz için inşallah hayırlı olacak çok büyük katılımlı bir demokrasi sınavı vererek 25 dönem milletvekilliği için sandıklara giderek vatandaşlık görevimizi yerine getirdik. Seçimler öncesi gerek yazılı medyada gerek görsel medyada adaylar yapacaklarını, yapmak istediklerini vatandaşlar elinden geldiğince anlatmaya çalıştılar. Çok şükür son Diyarbakır mitinginde meydana gelen elim olay haricinde başka bir şey yaşanmamıştır, Burada Diyarbakırda meydana gelen olay sonrası ölen kardeşlerimizin acılı ailelerine baş sağlığı diliyor, yakınlarına sabırlar niyaz ediyor, olayda suçu olanları nefret ve şiddetle kınıyorum.
Seçimlerde Soma için sevindiğim olaylardan bir tanesi , geçmiş yıllarda olduğu gibi görüntü ve araç kirliliği yaşanmammış olup, konvoylar yapılarak halkın rahatsız edilmesi gerçekleşmemiştir, Burada siyasi parti temsilcilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Ülkemiz memleketimiz büyük ve güçlü bir ülkedir.Her türlü sıkıntı ve zorluğu aşacak güçtedir, yeter ki konuşarak bir araya gelerek dertlerimizi sıkıntılarımızı konuşmasını bilelim.Bizler alı selim insanlarız, seçimler bitti, kimin hangi partiye oy verdiği önemli değil, siyaset için birbirimiz kırmayalım, hepimizin aynı düşünce ve fikirlere inanması mümkün olmadığı gibi futbol takımında olduğu gibi aynı renklere gönül vermemiz mümkün değildir, öyle olsaydı hepimiz tek lider, tek renkle oyuna katılır, kabul etsek de etmesek de kaşığımıza çıkanı yemek zorunda kalırdık. Hepimiz ülkemizin geleceği adına görüşlerimiz sandığa yansıttık, inşallah bundan sonra ki süreç Ankarada bulunan bürokratların görevidir, bizim görevimiz bitmiştir, son söz olarak görüşümüz ne olursa olsun ortak kaygımız TÜRKİYEMİZ olsun.
Sevgili dostlar, mutluluk gerçekten çok büyük bir obje ve çok büyük bir zenginliktir. Mutlu olmayı becerebiliyor muyuz, yoksa becermeye mi çalışıyoruz işte burası büyük bir soru işareti ile muammadır. Belki birilerimiz elinde bulundurduğu imkanlar sayesinde mutlu olabiliyorsa birilerimizde mutluluk oyunu oynamaya çalışıyordur. Kim ne derse desin bence mutluluğun en büyük formülünün ana teması maddiyattır, diğeri teferruattır. Maddiyat olmadan akşama kadar denizi ormanı seyrederek mutlu olunmaz.Bunu ısrarla savunuyorum, bugün geçimsizliklerin huzursuzlukların en büyük sebebi maddi imkansızlıklardır, Bugün intihara teşebbüs edenler zor kullananlar, kendilerini köprülerden atmaya çalışanlar maddi imkansızlıklar içinde boğuşanlardır.Siz hiçbir zengin veya varlıklı insanın boğaz köprüsüne çıkarak kredi borcumu ödeyemiyorum diye intihar ettiğini hiç gördünüz mü ? olsa da istisnadır. Şimdi bazıları çıkar insan elindeki ile mutlu olmayı bilmeli veya ayağı yorganına göre uzatmalısın diyebilirler, fakat varsa ayağını uzatırsın yoksa neyini uzatacaksın. Yaptığım araştırmalarda veya sosyal içerikli sosyal yaşam kitaplarını okuduğum zaman hiç birinde kuru kuruya mutlu olmanın, mutlu pozitif düşünce dışında bir şeye rastlamadım belki okumadıklarımın dışında bir yolu varsa atlamış olabilirim bunu da bana mail atarsanız bende seve seve okurum.
Benim mutluluğum,ve zenginliğim ise doğada, tabiatta ,hayvanlarda ve çevre de fazlası ile bulunmaktadır. Bunlar bana büyük mutluluk vermektedir, ama bunun yanında çok şükür maddi geçimim de kendime göre yerindedir. Rabbim herkese en güzel gönül zenginlikleri, en güzel yaşam kaliteleri, sağlık ve sıhhatler bahş ederek ağızlarımızın tadını bozmasın.
Gelecek hafta görüşünceye dek şen ve esen kalın, sevgi ile kalın, muhabbet ile kalın, dostça kalın inşallah.