Selam ve sevgilerin en güzelinin siz değerli dostların ve sevgili okurlarımın olması dileği ile hepinize güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum.
Bu hafta affınıza sığınarak böyle bir başlık kullandım bunun için sevgili okuyucularımdan özür diliyorum ama öylesine bu başlığı kullanmakta beynim baskı yaptı ki anlatamam ve bir yerde bu başlığı üzerine basa basaaaaa yazdım.
Öncelikle Gaziantep’te 9 aylık bebeğe cinsel istismarda bulunan ne insan ne sapık ne de başka bir şey diyebileceğim kanı bozuk,sütü bozuk,ceddi bozuk adi bir insan olmayan yaratık bile demekten utandığım ahlaksızın kan donduran haberini okurken tamamını okuyamadan haberi kapattım.İnşallah en ağır cezayı alarak belasını bulur,cezasını çeker, ve eğer vicdanı varsa yaşadığı her dakikada ahrette vereceği hesabın düşüncesi ile kendi kendini bitirir gider.
Gelelim geçen hafta sonu yine Gaziantep’te bir düğün salonuna giren canlı bombanın kendini patlatması ile meydana gelen 51 ölü ve yüzlerce yaralı terör olayının yarattığı acıya; Bu nasıl bir acıdır, nasıl bir insanlık ruhudur, nasıl bir vicdandır anlayabilmiş değiliz, olayın meydana geldiği andan itibaren tv kanallarını izlediğimde ortada görünen manzara karşısında resmen dondum kaldım.Oraya eğlenmek için, bir mutluğa ortak olmak için gelen insanların acaba ne günahları vardı, o kadar hayatın baharında dünyanın ne olduğunu bilemeden hunharca katledilen çocukların ne günahı vardı.her zaman söylediğim gibi tekrar ediyorum Ülkemiz dış ve karanlık güçler tarafından bir kardeş kavgasına doğru hızla sürüklenmektedir. Yapılan bu kanlı eylemin hiçbir şekilde asla ve asla ideoloji ve inanç sistemi ile bağdaştırılabilir bir tarafı yoktur, Şunu çok iyi bilmeliyiz ki etnik kökenimiz ve kimliğimiz ne olursa olsun, inancımız n olursa olsun bu topraklar üzerinde doğmuş, yaşamı geçimini idame ettirmiş bizler için Türkiye dışında yaşayacak hiçbir yer yoktur. Daha 15 temmuzun acısı içimizden çıkmadan bir avuç hainin ülkemiz üzerinde parçalamak ve ele geçirme, farklı düşüncelerle yönetme biçimine asla ve asla teslim olmayacak, bizler el ele vererek , kenetlenerek, siyaset ayrımı gözetmeksizin bir araya gelerek, kirli güçlerin ülkemizi mağlup etmesine hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Bizler daha dün Ülkemizin her yönünde sabahlara kadar hep beraber omuz omuza vererek nöbet tuttuk, Türkiyem şarkısını, Bir başkadır benim memleketim şarksını hep bir ağızdan haykırarak söyledik, bir çoğumuz meydanlarda çalan kahramanlık türkülerinin sesinde göz yaşlarına boğulduk, geleceğimiz için hep bir ağızdan dualar ettik, mevlütler okuttuk. Devletimizin ve Milletimizin birlik ve diriliğini vatandaşlarımızın demokrasiye olan inancını hiçbir gücün bozamayacağını ülkemiz üzerinde oyun oynamaya çalışan zavallılar 15 temmuzda ne olduğunu görmüşlerdir. Bizler Türkiye de yaşayan vatandaşlar olarak Bayrağımızın rengine,ay ve yıldızına aşık bir milletiz, bizleri bölmek isteyen karanlık güçler, kendilerini maşa olarak kullandıran zavallılar bir kez daha birlik ve beraberliğimiz karşısında tümü hezimete uğramışlardır.Bizler dimdik el ele vererek 15 temmuz ruhunun bileşkesi gibi ayrılmadan tek vücut olarak göğüs gerdiğimiz müddetçe bu bayrağımız ilelebet dalgalanacak ve Türk milleti yine destanlar yazmaya devam edecektir.İşte 15 Temmuz Dünya tarihine Kahramanlık destanı olarak yazılmış en büyük kahramanlık, birlik ve beraberlik örneğidir.Rabbim inşallah bunlar gibi maşa olarak kullanılan ve ülkemiz üzerinde oyun oynayan insanları, bu memleketin ekmeğini yiyip, suyunu içen ve arkasından bu memleket üzerine oyunlar oynayıp maşa olarak kullanılan insanları kahrı perişan etsin.
Gelecek hafta görüşücüye dek hepinize sağlı, mutluk ve esenlik dolu güzel günler diliyorum, Allaha emanet olun.