Engelliler Haftası programında konuşan Mustafa Çakmak ‘Her insan engelli adayı diyorsunuz ama bunu hayatınızda uygulamıyorsunuz’ dedi.
Mustafa Çakmak konuşmasında ‘Öncelikle engelli nedir onu anlatayım. Engelli, adı üzerinde engellenen bireydir bence. Engelli olmak, hayatını bu şekilde sürdürmek bizim tercihimiz değildir. Allah’ın bize vermiş olduğu bir ayrıcalıktır.
Peki her insan engelli olabilir mi? Evet. Hep söylenen bir söz var, ‘ Her insan bir engelli adayıdır’ diye. Herkes bunun bilincinde gibi gözüküyor. Peki acaba uygulamada nasıl?
Örneğin bir vatandaş bu sözü söylüyor, az sonra bakıyorsunuz ki engelliye engel oluyor. Bu çok üzücü. Biz bilinçli bir toplum değil miyiz? Bence öyleyiz. İstediğimiz zaman haklarımızı nasıl savunuyoruz! Ama dikkat edelim istediğimiz zaman diyorum. ‘ Ben engelli adayıyım’ deyip kaldırım rampasının önüne araba park ediyoruz. Hadi bu kişi fark etmedi diyelim, hiç uyaran çıkmıyor? Hani siz de engelli adayıydınız? Hani o dillere destan duyarlılığımız?
Bunu da bir hatırlatma sayıp İnşallah bundan sonra daha duyarlı oluruz. Ben esnaflarımızı herkese örnek olmaya davet ediyorum. Dükkanlarınızı engelli bireylerin girebileceği şekilde düzenlemenizi istiyorum. Ve lütfen kaldırımların üzerine dükkan malzemelerini koyarken bize de bir geçimlik yol bırakın. Esnaflarımıza güveniyorum, duyarlı olduklarını biliyorum, belki de farkında olmadan yarattıkları bir engeli kaldıracaklardır.
Ulaşamadığımız, ulaşmakta sıkıntı yaşadığımız şeyleri affınıza sığınarak söylemek istiyorum. Kamu ve özel sektör binaları engellilere uygun olmadığından biz büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Örneğin, asansörü olmadığı ve rampası dik olduğu için kaymakamlık binasına çıkamıyoruz. Ve maalesef Siz Sayın Kaymakamımızla görüşemiyoruz, belediye düğün salonunda etkinlikler oluyor katılamıyoruz; Emniyet müdürlüğüne gidiyoruz, Asansörü var 1 kişilik. Yanlış anlaşılmasın, bir tane tekerlekli sandalyede engelli değil sadece sağlam bir insan olarak bir kişilik. Beni dönerli koltuğa bindirdiler, koltuk rahat ama asansöre zorla sığdı ve oradan oraya çekilmek zorunda kaldım.
Tüm bunlar insanı yorduğu kadar üzüyor da… Sonra sinema salonumuz. Ben arkadaşlarımla sinema salonuna girip hiç film izleyemedim. Neden mi? Yeni bir yapı olmasına rağmen sinema salonumuzda da asansör yok. PTT’ye gidiyorsun yeni bir rampa yapmışlar sağolsunlar; ama değil bizim arabalarımız dört çeker zor çıkar. Sağlık ocağına gidiyoruz kimisinin rampası var ama adı rampa. O rampayı yapan kişi gelsin de çıksın oradan, eminim kendisi bile yürüyerek zor çıkar. Camilere ibadet etmek için gidiyoruz, Allah kabul etsin. Dışarıda tek başımıza, hocanın sesi geliyor gelmiyor arası gibi birşey, namazı kılıyoruz. Tamam. Ama ben caminin içine girip orada ibadet etmek istiyorum. Dışarıda tek başıma değil. Bir kale yok ki bize uygun, kütüphane yok.
Birçok eksik var, inşallah bunları bu şekilde dile getirdikçe eksiklerimiz azalır. Artık biz de herkes gibi hür yaşarız. İnşallah seneye 10- 16 Mayıs’ta sorunların en azından bir kısmının ortadan kalktığını görebiliriz.’dedi.