Soma CHP İlçe teşkilatı tarafından yapılan basın açıklamasında; “AKP faşizmi ve beraberindeki, özgürlüğümüze, demokrasimize, inanç ve değerlerimize her gün süregelen sistematik baskının boyutları, en son Genel Başkanımızın hayatına ve onun nezdinde partimize ve tüm partililerimize kast etme noktasındadır.
Halkımız, yine faşizmin ürünü olan bilgi kirliliği ve algı mühendisliğinin pençesi de, havuz medyasının ve yandaş yazarların aldıkları talimatlar ile yayınladıkları haberler neticesinde, gerçekten ayrı düşmektedir. Bunun sonucu olarak da son 15 yılın sorumlusu olarak partimizi hedef alan, birilerinden güdümlü güçler varlığımızı tehdit etmektedir.
Bir kez daha ve yüksek sesle söylüyoruz ki, Cumhuriyeti kuran, ülkeyi birleştiren partimizi ayrılıkçı terör örgütleri ile aynı kefeye koyanlar ahlaksızdır, namussuzdur, şerefsizdir…
Bizleri, öncelikle genel başkanımız nezdinde teröre destek vermekle, terör örgütünün ve teröristlerin bayraktarı olmakla suçlayanlar Oslo görüşmelerini yapan, Habur’da teröristleri eve dönen gurbetçiler gibi karşılayan, Kandil’de, İmralı’da yaptığı görüşmeler için “ben görüştüm” demekten çekinmeyenler; Dolmabahçe Mutabakatını imzalayanlardır…
“Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık”, “Valilere emir verdik”, “PKK’lılar bizim kardeşimiz”, PKK legalleşti”, “PKK ile doğrudan görüşüyoruz” diyenler, AKP’li 4 milletvekilinin de olduğu, meclis nezdinde kurulan Cezaevleri Araştırma Komisyonu’nun çalışması için –suçlarının ne olduğuna bakılmaksızın- tüm hükümlülerle görüşüldüğünü belirten Genel Başkanımız’ın sözlerini çarpıtarak, halkın gözünde değersizleştirmeye çalışmaktadırlar.
Bilinmelidir ki, AKP faşizminin toplumu sürüklediği nokta, önce muhalefetin ancak neticede özgürlükten ve demokrasiden yana olan herkesin hayatına kast etme noktasına gelmiştir. Kendisine Cumhurbaşkanı diyen zat; yönettiğini iddia ettiği halkı ayrıştırıp birbirine kırdırmaktan ve bunu yaparken teröristle, tecavüzcüyle, katille kol kola girmekten başka bir işe yaramamaktadır.
Kirli hesaplarını toplumun damarlarına basarak, gerektiğinde kadınların analığına bile laf söyleyerek sahneye koyan esasen kendisi yarım zat; burada olduğumuzu, bu ülkenin kuran ve kurtaran unsuru olduğumuzu, bir yere gitmeyeceğimizi, faşizmine geçit vermeyeceğimizi ve katillerinin kurşunlarının bizi vurmaya yetmeyeceğini bilmelidir” denildi.