SGK Müdürü Öncel Yılmaz Maden faciasının ardından yaşadığı duyguları Soma Maden Şehitliğinde dile getirdi.
Soma Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürü Öncel Yılmaz ‘Seni seninle bırakıp gitmeli miyim, seninle kalıp kendimi mi feda etmeliyim’ diyerek kararsız olduğunu belirtirken düşüncelerini şöyle dile getirdi.
‘Kırkağaç’ta askerlik yaparken çarşı izinlerinde geldiğimde tanıştım seninle ilk. Alışmış olacağım ki, iş hayatımı da seninle devam ettirmek istedim ve 14 Kasım 2011den beri seninle beraber çalışıyoruz. Hemen kanım ısındı, sanki yıllardır seninleymişim gibi. Sen kendin değildin aslında, doğal ve candan köylün, pomak, Korgan, Ayancık, Çaycuma, Tavşanlı, Emet, Savaştepe, İvrindi ve daha aklıma gelmeyen güzel ülkemin her karışından sevgi dolu insanlardın sen. O kadar çok sevdim ki seni, yüreğimi ailemi koydum ortaya. Sevgimi katıp güzel bir ekiple hizmette kusur etmedik sana.
Birden herşey altüst oldu. Yüreğimde taşırken seni, artık herkes tanır oldu. Daha önce kömür ve sevgi kokan sen, artık ölüm kokuyordun. Hayat durdu, sadece cankurtaran sesleri çınladı kulaklarımızda. Kahkahana alışmıştık senin, sessizliğine değil. Ve senden 301 canımız gitti… Sen öldün, ben öldüm.
Üzülecek kadar zaman yoktu, herkes elinden geleni yapıyordu senin için. Çünkü biz sana sevgi ile bağlanmıştık. Bir çıkarımız yoktu sende, ekmeğimizden başka. Üstümüze düşen ne ise fazlasıyla yaptık, sevdiği için harcanan emekten kim yorulmuş ki.
Birden hava puslandı. Çakallar indi senin güzel sokaklarına. Herkes sana üzülürken, seni hiç tanımayan, sevmediği zaten belli olan çakallar bizi senden koparmaya çalıştılar. İftira attılar, melek gibi olan seni kirletmek istediler. O kadar çok seviyorduk ki seni, kendimizi feda edip onları zor da olsa senden uzaklaştırdık.
Ben yetkim dahilinde herşeyi yaptım senin için. Ama seviyorum deyince yetki nedir ki. Aramıza konulan engelleri aşmaya çalışıyordum. Aşamadığım zamanlar çok oldu. Seni, sende bırakıp gidesim geldi. Gitmem neyi değiştirecekti ki. Senin bana ihtiyacın vardı, gidişime değil.
Artık ne sen eskisi gibiydin, ne de ben. İkimiz de .ok değişmiştik. Sadece biz mi, herkes. Hani sevdamız, hani çıkarsız ekmek kavgamız? Kimse birbirini tanıyamaz oldu zaman geçtikçe. En ufak fırsatta çakallar yine boy gösteriyordu. Geçmişini bilip bugününe bakınca yıkılmamak elde mi?
Koskoca yedi ay geçti aradan. Seninle ilk kavgamızdan. Herşey o kadar hızlı gelişti ki üzülemedim bile sana. Elin kesildiğinde ilk başta hissetmezsin ya, yakının öldüğünde ilk başta düşünemezsin ya benimki de öyleydi işte. Şimdi şimdi düşünüyorum seni, daha doğrusu sensizliği.
Bize olan emanetine hıyanet ettik. Sana vefa borcumuzu ödeyemedik. Seni sen yapan, senin parçan olan kardeşlerimi ziyarete geldim. Yaşayamadıklarımız için üzülürken dualarımı sundum tek tek. Hepsi burada değil, başta dedim ya, “sen kendin değildin aslında”, herkes senden uzaklaştı, doğduğu yere gitti. Artık ben de dayanamıyorum bu acıya. Şehitlikte gözyaşları arasında yazarken bu satırları sana kararımı vermeye çalışıyorum. Seni seninle bırakıp gitmeli miyim, seninle kalıp kendimi mi feda etmeliyim.
(Öncel YILMAZ, 6 Aralık 2014, saat 10, Soma Belediye Mezarlığı, Maden Şehitliği)
YASAL UYARI
Karaelmas Gazetesinin WEB sitesinde sunduğu görüntüler sadece inceleme ve taslak amaçlıdır.
“KG” logolu görsellerin herhangi bir şekilde kullanılması yasal değildir ve kullanım aşamasında tarafınıza lisanslanması için Karaelmas Gazetesi’ne başvurmanız gerekmektedir. Aksi takdirde ceza uygulanır ve 5846 sayılı yasa uyarınca kanuni işlem yapılır.
CHP Genel Başkanı Özel Madenci aileleri ile omuz omuza
Ferdi Zeyrek “Bugün sadece bir yas günü değil, aynı zamanda bir utanç günüdür”
Mücahit Arınç: “Soma, unutmamamız gereken bir sorumluluk çağrısıdır”
Uğurelli, Maden şehitliğinde
Maden şehitleri, facianın 11. yılında anıldı
Başkan Ali Sezer, Engelliler Haftasını kutladı
Kaymakam Akkaya, Maden şehitlerini andı