Selam ve sevgiler, güzellikler, yeni günün yeni umutlara, yeni haftalara hepimizi ulaştırması dileklerim ile bu hafta ki yazımızı Mehterin tanıtımına kısaca sadece bir bölümüne ayırmak istedim.
Yürekler kabarık gözlerde damla,
Mehteri saygıyla dur da selamla,
Bir huşu içinde dinle gülbankı,
Sesleniyor tarih bu ses o yankı.
Sen böyle yürürken tuğla sancakla,
Türk’ün savaşları geliyor akla…
Asırlar boyunca çınladı serhat,
doğudan batıya yemen belgrat,
Duyarak bakışan gözler görüyor,
Fatih topkapıdan şehre giriyor.
Değerli dostlarım, Osmanlılarda, askerî mûsikîyi icrâeden topluluk. Farsçada mihter olarak geçen mehter kelimesi, ekber (en büyük), âzâm (pek ulu) mânâsında bir ism-i tafdildir. Kelime Türkçede mehter, çoğulu olarak da mehterân şeklinde kullanılmıştır. Mehter, bölüklere ayrılır, aynı çalgı âletini çalanlar, alemdârlar birer bölük teşkil ederlerdi. Her bölüğün “ağa” tâbir edilen bir âmiri bulunurdu. Davulcubaşına ise “Baş Mehter Ağa” denirdi. Ayrıca bir de Mehterbaşı vardı. İkinci bir mehterbaşı daha vardır ki, bundan ayrı olup, “Mehterân-ı Hayme” denilen Saray çadırcılarının başıdır. Mehter teşkilatı, “emir-i alem”e tâbiydi.
Mehter Türk kültüründe dost, sevgi, birlik ve kahramanlık ocağıdır. Mehteri kendine has özellikleri ile korumak yaşatmak gelecek nesil’e bırakmak her Türk’ün görevidir. Mehter; mızıkacı, çadırcı, kavas gibi muhtelif manalarda kullanılmış bir tabir olup Farsça ” MIHTER” kelimesi ile ifade edilen ve Osmanlıca ULU-BÜYÜK manasına gelen kelimesinden alınmıştır. Dilimizde bu kelimenin Arapçalaştırılmış şekillerinden ” MEHTER” kullanılmaktadır.
Mehterin tarihçesine baktığımızda ise karşımıza uzun bir geçmiş çıkar. Türklerin savaşlarda müzikle askerleri coşturması Hunlular zamana, Mete Han’a kadar uzanır. Neredeyse tarih boyunca bütün Türk devletleri savaşlarda müziği değişik şekillerde kullanmışlardır. Ama ilk profesyonelce bando takımını Osmanlılar, Mehter adıyla kurmuşlardır.
Osmanlı Devleti’nde, barış zamanların askeri ruhu canlı tutmak, savaş zamanlarında askerin cesaretini arttırıp düşmana korku vermek için kurulan askeri mızıka teşkilatıdır Mehter. Mehter kelimesi pek ulu manasına olup çoğulu mehterandır. Bütün İslam devletlerinde hükümdarlık alametlerinden biri olan tabihane (mehterhane) Osmanlı Devleti’ne Türkiye Selçuklu Devleti’nden geçti. Selçuklu sultanı üçüncü Alaeddin Keykubat, Osman Gazi’ye 1299’da beylik alameti olarak sancak ile beraber davul vs. de göndermişti. Osmanlı Devleti’nin istiklalinin başlangıcı da kabul edilen bu tarihten itibaren nevbet vurulurken (çalınırken) Fatih Sultan Mehmed Han’a kadar bütün padişahlar, Selçuklu hükümdarına hürmeten ayağa kalkarlardı. Fatih Sultan Mehmed Han “iki yüzyıl evvel vefat etmiş bir padişaha ayağa kalmak lüzumsuzdur” diyerek, mehter çalınırken ayağa kalkma adetini kaldırdı.
İnşallah gelecek haftalarda mehterle ilgili yazılarımıza devam edeceğiz. Gelecek hafta görüşünceye dek şen ve esen kalın.